IPARD PROGRAMINDA GELİŞMELER VE ÖNERİLER

TEVFİK FİKRET CENGİZ

Ankara’da düzenlenen “IPARD Programı Tanıtım Hizmetlerinde Sivil Toplum ve Üretici Örgütlerin Rolü” konulu toplantı Ankara’da 15-16 Kasım tarihlerinde yapıldı.

Toplantı konusundaki haberleri gazetemiz sütunlarında bulabilirsiniz. Bu toplantıda aldığımız bilgiler ve izlenimlerimiz aşağıda aktarılmıştır.

1. Halen 20 ilde uygulanan program 2013 yılında 42 il’e çıkacaktır. Ancak yeni illerin program kapsamına alınması akreditasyon sürecinin tamamlanmasından sonra olacağından başlama tarihi bazı iller için Mart ayını bulabilir,

2. Mevcut uygulamada il bazında yapılan analizlere göre hangi sektörün destekleneceği belirlenmiş ve sadece o sektörlere destek verilmektedir. Yapılan açıklamalardan anladığımız kadarıyla yeni uygulamada her ile her tedbir başlığı altındaki proje tekliflerinin verilebileceği anlaşılmaktadır. Yani il bazında farklılık olmayacaktır.

3. IPARD prosedürlerinin çok fazla olduğu konusundaki genel görüşe istinaden bazı şeylerin basitleştirilebileceği ifade edilmiştir. Ancak neyin basitleştirilebileceği konusu net değildir

4. IPARD -1 uygulamasının 2013 sonunda biteceği, eğer yeterli proje teklifi gelmezse ayrılan kaynakların  kullanılmadan uygulamanın biteceği,

5. IPARD-2 uygulaması için, 2014 yılından başlamak üzere çalışma başladığı ancak gerek finansman şeklinin ve gerekse sektörel bazı değişmelerin olacağı, 

Konularında açıklamalar yapılmıştır. Görünen o ki bu programın uygulamasında zorluklar vardır. Bu çerçevede IPARD Proje uygulamasına baktığımızda şu tesbitleri/önerileri yapmak mümkündür.

20 il veya 42 il olması önemli değil, bu programın tüm illerde uygulanması gerekir. Hepimiz biliyoruz ki değer iller için  kırsal kalkınma projeleri gerekmez demek mümkün değildir.

Kent ve Kırsal tanımının proje için yeniden yapılması gerekir,

İl bazında desteklenecek sektörlerin kaldırılıp her ilde her tedbirin desteklenmesi kesinlikle yanlış bir uygulama olacaktır. Belki illerden gelen baskılar bu yönelime neden olmuştur. Ancak il bazında farklı sektörlere destek uygulaması bilimsel bir çalışmaya dayanıyorsa kesinlikle taviz verilmemelidir.

Görünen o ki bu programın uygulamasında zorluklar vardır. Bunun tek nedeni Türkiye’de girişimciler detaylı analizlere dayanan proje çalışması yapmaktan kaçınmaktadır. Ancak unutulmaması gereken husus ülkemizde proje yapma/yazma kapasitesi AB proje uygulamaları ile yükselmiştir. IPARD projelerinde de bazı kolaylaştırmalar yapılsa bile (uygulama projelerinde olabilir, bazı evraklarda olabilir) projelerin  özünde geriye adım atılmaması gerekir.

2012 yılında Tarım Banlığının uyguladığı “Kırsal Kalkınma Yatırımları Destekleme  Proğram”ında ilk kez uygulanan il bazında “sektörel öncelikler” tarafımızca şiddetle desteklenmiştir. Dolayısıyla IPARD proğramında da aynı bakış açısının devam etmesi dileğimizdir.

Kooperatiflerin IPARD proğramına  proje teklifi vermelerinin önü açılmalıdır.

Aslında yapılacak olan en öncelikli konu Bakanlığın uyguladığı KKYDP proğramı ile IPARD proğramını aynı çatı altında toplamak, mekansal, sektörel ve finansal uygulamalarda farklılıklar yaratmak ile uygulamanın tüm ülke geneline yaygınlaştırılması en verimli çözüm olacaktır.