HİBE FONLARI

TEVFİK FİKRET CENGİZ

Geçen sayıda burada neler yapacağımızı kısaca anlatmıştık. Kooperatiflerimizin  hangi hibe/fon kaynaklarından faydalanabileceği, yatırım konuları, yatırımların hibe dışında nasıl ve hangi kaynaklardan fonlanabileceği  ve en önemlisi de geleceğe yönelik öngörüler kısa da olsa girişimcilerde farkındalık yaratacaktır.

Temel sektör tarım ve hayvancılık ve tarıma dayalı sanayi olunca bugünlerde ilk akla gelen “hayvancılık” konusunda yatırım yapmak düşüncesidir.

T.C. Ziraat Bankası’nın geçen yıl başlattığı sıfır faiz uygulaması işin dışarıdan görünür cazibesini daha da artırmış talep neredeyse patlamıştır. 2012 yılında  sıfır faiz veya sübvansiyonlu (faizin belirlenen oranda indirilmesi ve hazine tarafından karşılanması)veya her ikisinin bir arada vs. hangi kriterlerin  uygulamaya konulacağı yılın ilk aylarında belli olacaktır.

Bizim burada dikkat çekeceğimiz husus, hayvancılık belli ölçekte yatırım yapılabilir bir alan olmaya devam edecek ancak gelecek yıllarda etçil ırklara yönelik desteklerin artacağı ya da artması gerektiği hususudur.

Nitekim Ankara Ticaret Borsasının 20-21 Ekim Tarihleri arasında Ankara’da düzenlediği “AB uyum Sürecinde Türkiye Hayvancılık Kongresi 2011” toplantılarında kamu yetkililerinin konuşmaları da bu yönde olmuştur. Bunun anlamı süt üretiminin desteklenmeyeceği değil, et üretiminin herkesin bildiği gibi yetersiz olduğu o halde desteklenmesi gerektiğidir.

Diğer taraftan et ve süt üretimi ile et ve süt ürünleri üretimi konusunda IPARD programı uygulaması son derece önemli  bir hibe fon kaynağıdır.

Bugün için kooperatiflerin doğrudan olmasa bile şirket kurarak veya var olan şirketleri kanalıyla müracaat edebilecekleri, % 50 oranında hibe alabilecekleri bir programdır.

IPARD programı kapsamında  4.ncü proje teklif çağrısına çıkılmış olup son teklif verme tarihi 20 Şubat 2012’dir. IPARD kapsamında proje yapmak isteyen kooperatif ya da gerçek kişiler, son teklif verme tarihinden en az bir ay önce yapacakları proje konusundaki ön hazırlıklarını tamamlamış olmalılar ki proje fizibilite, iş planı ve diğer gerekli belgeler  hazırlanabilsin.

Kalkınma Ajanslarına gelince, doğrudan tarımsal faaliyete destek verilmemekte ancak tarıma dayalı sanayi ve yenilikçi projeler, kırsal kalkınma faaliyetlerini içeren projelere, kırsalı doğrudan ilgilendiren doğa turizmi, eko turizm gibi faaliyetlere destek verilmektedir.

Diğer taraftan “gıda güvenliği ve hijyen” üretimden tüketim noktasına kadar proje konusu olmaktadır. Şüphesiz her bölgenin koşulları farklıdır ve teklif çağrıları da yapılan bölgesel analizlere dayanmaktadır. Nitekim   Serhat Kalkınma ajansının doğrudan hayvancığı desteklemesi, 20-40 arası büyükbaş hayvan alımı ve yatırım, bölgesel bir ihtiyacın sonucudur.

Gerek Kalkınma Ajansları ve gerekse IPARD programı uygun yatırım maliyetlerinin % 50’sini karşılamaktadır. Dolayısıyla geriye kalan kısmın öz kaynaklardan karşılanması gerekmektedir. Ancak gerçek veya tüzel kişiler yatırımın belli bir kısmını hibe fonlardan karşıladıklarında finans kuruluşlarının  kredi olarak fon sağlamaya daha sıcak bakacakları söylenebilir.

Bunun anlamı öz kaynaklardan karşılanacak yatırım maliyetinin belli bir kısmı banka kredisi ile karşılanabilir. Burada kredi veren kuruluşlara karşı ortaya çıkacak teminat sorunu için ise (Proje sahibinin yeterli teminatı yoksa) KGF (Kredi Garanti Fonu) kefaletinden yararlanmak yoluna gitmek uygun olacaktır.  KGF’nin  “Her Köye Bir Kobi” projesi kapsamında  bu destekten yararlanıldığında komisyon avantajları da bulunmaktadır.

prednisolon 0 4 g prednisolon 2 5 mg katt prednisolon 1 25 mg