Girişimcilik son yıllarda sık telaffuz edilen bir kavram oldu. Sık kullanmanın ötesinde üzerine kitaplar yazıldı araştırmalar yapıldı, ülke bazında girişimcilik endeksleri oluşturuldu, ülkeler arası sıralamalar yapıldı.
Peki daha önceki on yıllarda hatta yüzyıllarda kimse ticaret yapmadı, iş kurmadı da bu girişimcilik teorileri şimdi mi ortaya çıktı. Tabi ki hayır. Bütün sosyal teoriler gibi her şey olmuşun nasıl olduğunu, hangi bireysel ve toplumsal ve etkileşme davranış biçiminin sonucu olduğunu, sonuçlarının vs. incelenip mantıksal bir sıralama yaparak açıklanmasıdır.
Yirminci yüzyılın ikinci yarısından itibaren yeni paradigmalar yaratmak moda oldu. Bu da onlardan biri diyelim ve ülkemizde bu konuya nasıl bakılıyor, neler oluyor, tarım ve tarıma dayalı sanayi açısından durum nedir bir bakalım.
Girişimcilik konusu önce üniversitelerde ve entellektüel kesimde tartışılmaya başlandıktan sonra kamunun da gündemine girmiş ve desteklenen konulardan biri olmuştur. Bize yıllar önce “Küçük Güzeldir” kitabını okumamızı salık veren Sn. Tamer Müftüoğlu hocamızın -Kosgeb Başkanlığı da yapmıştır- ve mutlaka bu konuda emek veren akademisyen ve STK’ların küçük işletmelerin ve girişimciliğin gelişmesinde önemli katkıları olmuştur.
Dünün küçük işletmelerinden bugünün bir çok büyük işletmeleri doğmuş, bugünün küçüklerinden de gelecekte bir çok büyükler çıkacaktır. Şüphesiz hepimizin bildiği bir çok büyüme hikayesi vardır. Ancak dünyada rekabetin ve rakip aktörlerin hızla arttığı günümüzde girişimciliğin yaşamın olağan akışına bırakılması düşünülemez. Girişimci doğuştan olunur diye bakmak yerine genç insanların yeteneklerini ortaya koyabilecekleri bir ortamın hazırlanması ve temel girişimcilik eğitimleri verilerek gelişimlerinin sağlanması daha çok insana yeteneklerini sergileme imkanı sağlamaktadır. Bazı ülkelerde girişimcilik ortaokul seviyesinde ders olarak okutulmaya başlamıştır.
Ülkemizde bu işin öcülüğünü KOSGEB yapmaktadır ve her yıl binlerce kişiye ‘Girişimcilik” eğitimi verilmekte, bunlardan iş planı hazırlayıp sunanların projesi uygun bulunanlara da 27.000 TL başlangıç desteği verilmektedir. Bu eğitimlerde eğitmen olarak görev yapan bir kişi olarak aşağıdaki iki konuda görüşlerimi aktarmak istiyorum.
Birinci konu bu eğitimler çoğunlukla konulara her yönüyle vakıf eğitmenler tarafından verilmelidir. Üretim yönetimi, pazarlama ve özellikle finans konularına yeterince hakim olmayan kişilerin eğitmen olmaları katılımcıların sadece sertifika almalarına vesile olmaktadır. Yani sadece verilen eğitim süresi tamamlanmış olmaktadır.
Ayrıca konuların içinde doğrudan olmasa bile eğitmenin Yatırım Ortamı Analizini yapabilecek teorik bilgi ve birikime sahip olmasında yarar vardır. Bu konuda İl Özel İdareden destek alınabilir. Ticaret ve Sanayi Odalarının katkısı istenebilir.
İkinci konu “Girişimcilik Eğitimleri” KOSGEB ’in görev alanı gereği imalat sanayi ve hizmet sektörü ağırlıklıdır. Tarım ve tarım ürünlerinin işlenmesi konusunda da benzer bir programın uygulanması tarımda hem yeni iş alanlarının açılmasına hem de verimlilik artışına neden olacaktır. Bu alanda bireysel organizasyondan ziyade kooperatifler bazında programlar oluşturulması daha etkili olur düşüncesindeyim. Bölgesel olarak kooperatiflerin temel üretimleri farklı olmakla birlikte girişimciliğin temel ilkeleri değişmeyecektir. Zaten bu tür bir eğitim sonucu bireysel mikro yatırımlar kooperatifin ana üretimine destek olacak bir alt yatırım olabileceği gibi olmayabilir de.
Öncelikle kooperatiflerde ihtiyaç analizi çalışması yapılırsa nasıl bir girişimcilik programı uygulanacağı da ortaya çıkar.
Bu konuda Köy Koop olarak yaptığımız (Kadın Kooperatifleri İhtiyaç Analizi Çalışması) bir çalışma sonucunda çok çeşitli mikro girişim konuları ortaya çıkmıştır.
Gelecek sayıda bu konularda biraz daha ayrıntıya girmek istiyoruz. Özellikle kırsal kesimin, ki zaten her birisi doğal girişimci, bu tür eğitimlerden nasıl faydalanabileceği, desteklerin kurumsal yapısının oluşturulması gibi konularda tartışarak bir yön çizilmesinde ülkemiz açısından fayda vardır. Bu yazıyı ORDU ilimizde KOSGEB-TOSYÖV işbirliği, Sanayi ve Ticaret Odası’nın desteği ile üniversite mezunu gençlere yönelik yapılan “Girişimcilik Eğitimi” programı nedeniyle bulunduğum bu güzel ilimizden yazdım. Programa destek olan Sanayi ve Ticaret Odası Başkanımıza, İl Özel İdaresi Gnl.Sekreter Yrd.sı Eyüp Elmas’a, İş-Kur İl Müdürü Mehmet Döktür ve TOSYÖV Yön. Kurulu üyesi Turan Özfurat’a deneyimlerini ve birikimlerini öğrencilerle paylaşma nezaketi göstermelerinden dolayı teşekkür ediyorum.